2 Temmuz 2024 Salı 03:26:02


Kutunun Dışında Düşünmek

Kutunun Dışında Düşünmek

 

Çok uzun zaman önce bir İtalyan kasabasında, kızıyla birlikte yaşayan bir tüccar vardı.

Kasabadaki dükkanında işleri gayet tıkırında olan tüccarın mutlu ve rahat bir hayatı vardı.

Ancak bir süre sonra işleri bozulmaya başladı.

Ne yaptıysa toparlayamadı.

Sonunda, o dönemde oldukça yaygın olan bir çareye başvurmak zorunda kaldı.

Bir tefeciden büyük miktarda borç aldı.

Aldığı borç parayla işini kurtarsa da ödeme tarihi yaklaştıkça endişesi artmaya başladı.

Çünkü henüz ortada borcunu ödeyebileceği miktarda bir para yoktu.

Nihayet ödeme günü geldi, geçti.

Tefeci tüccarın kapısını çaldı.

 

Tefeci yaşlı, çirkin ve kötü karakterli bir adamdı.

Tüccarın borcunu ödeyemeyeceğini anlayınca ona bir teklifte bulundu.

Borcunun tamamını silecekti ama tek bir şartı vardı:

Tüccarın güzeller güzeli kızıyla evlenecekti.

 

Söylemeye gerek yok, çirkin bir teklifti ve doğal olarak reddedildi.

 

Ama Tefeci vazgeçmedi.

Tuhaf bir teklifle tekrar tüccarın kapısını çaldı.

 

Bir torbaya, biri beyaz biri siyah olmak üzere iki çakıl taşı koyacağını söyledi.

Tüccarın kızı torbadan gözü kapalı bir şekilde bir taş seçecekti.

 

Seçtiği taş siyah çıkarsa borç silinecek ve tefeciyle evlenmek zorunda kalacaktı. 

Beyaz çıkarsa yine borç silinecek ama bu kez tefeciyle evlenmek zorunda kalmayacaktı.

Tüccar çaresizlikten bu teklifi kabul etti.

 

Tefeci eğildi ve göstermemeye çalışarak yerden iki çakıl taşı aldı.

Bu arada onu izleyen kız, tefecinin torbaya iki siyah çakıl taşı koyduğunu fark etti.

Tüccar kızından torbaya uzanmasını ve bir tane seçmesini istedi.

 

Kızın önünde 3 seçenek vardı:

 

  1. Torbadan taşı almayı reddedebilirdi.

  2. Her iki taşı da çantadan çıkarır ve tefecinin hile yaptığını babasına gösterirdi.

  3. Torbadan siyah olduğunu bile bile bir taş alır ve babasının özgürlüğü için kendini feda ederdi.

 

Ama bu seçenekler yerine şunu yaptı:

Torbadan bakmadan bir çakıl taşı çıkardı ve kaza süsü vererek yere, diğer çakıl taşlarının arasına düşürdü.

Tefeciye döndü ve:

 

‘Ah, ne kadar beceriksizim. Neyse önemi yok, çantanın içine bakarsan hangi çakıl taşını aldığımı anlarsın zaten.’

 

Elbette, torbada bırakılan çakıl taşının siyah olduğu belli.

Tefeci oynadığı oyunun ortaya çıkmak istemediği için, kızın attığı taş beyazmış gibi rol yapmak zorunda kaldı ve tüccarın borcunu kapattı.

 

Kıssadan hisse:

 

Öyle görünse de çoğu zaman tek bir seçeneğe mahkum değiliz.

Kendimizi alışılmış kalıpların dışında düşünmeye zorlamamız halinde bir çıkış yolu bulabilirsiniz.

 

‘Alışılmışın dışında düşünmek’ anlamında kullanılan ‘thinking outside the box’ tabirinin çıkış noktası bu hikayedir.

 

(by omeruner)

img

Ömer ÜNER

Yorumlar