Keyifsiz Diyet, Başarısız Diyettir
Tüm katı diyet programları kısa ya da orta vadede mutlaka başarısız olur. Ne yazık ki bunun istisnası yoktur.
Çünkü beslenme alışkanlığındaki dramatik sapmalar üzerinizde fiziksel ve psikolojik baskı oluşturacaktır. İrade gücünüze bağlı olarak er ya da geç kaçınılmaz olarak pes edip başladığınız noktaya döneceksiniz. Hatta buna hayal kırıklığıyla birlikte gelen özgüven/özsaygı sorununu da ekleyin.
Peki, çözüm nedir?
Beslenme alışkanlıklarınızda katı dalgalanmalar yerine olumlu yönde kademeli ve bilinçli bir şekilde oluşacak küçük sapmalar çok daha kalıcı sonuçlar almanızı sağlar.
Beslenme alışkanlığınız doğrudan hayat tarzınızla, hatta karakterinizle ilişkilidir.
Karakteristik özelliklerinizle ilgili bir başlangıç ve bitiş tarihi belirleyemeyeceğiniz gibi beslenme alışkanlıklarınızla ilgili de bir periyot belirleyemezsiniz. Daha doğrusu böyle bir yaklaşım sonuç getirmez.
Değişimin kalıcı olması için kademeli bir şekilde gerçekleşmesi ve hayatınızın sonuna kadar sürdürebileceğiniz dozda ve nitelikte olması gerekir.
Belirli bir süre için uygulanan tüm diyet programları beraberinde yoğun bir baskıyı, başarısızlık korkusunu ve nihayetinde hayal kırıklığını beraberinde getirir.
Bunun yerine süregelen beslenme alışkanlığınızı tümüyle altüst etmeden, günlük hayatınızın olağan akışını bozmadan ve hayat tarzınızla uyumlu bir şekilde yapacağınız küçük değişikliklerin süreç içindeki etkisi katlanarak artacaktır.
Sürece âşık olun.
Beslenme alışkanlığınızdaki değişim, kan ter içinde ve tüm enerjinizi tüketerek koşmanız gereken bir maraton değil; güzel bir sahilde, rüzgârın ılık esintisini teninizde hissederek yapacağınız çok keyifli bir yürüyüş olmalıdır.
Buradaki keyif kelimesinin altını çizmek istiyorum.
Sürekliliği ve son tahlilde başarıyı getiren şey süreçten keyif almanızdır.
Acı veren, zorlayan, hayatınızın olağan akışını bozan, içinde keyif barındırmayan tüm değişim çabaları insan doğasına aykırıdır ve başarısızlığa mahkûmdur.
Kalıcı değişimler için sanıldığının aksine en önemli şartlar disiplin ve özyönetim değildir. Bir değişimi kalıcı ve mümkün kılan en önemli unsurlar kolaylık ve keyiftir. Bunlar olduğu takdirde başarı için gerekli diğer unsurlar kendiliğinden oluşacaktır.
Keyif yoksa kazanç yoktur.
‘Acı yoksa kazanç yoktur’ kapitalizmin ve küresel ekonominin sevdiği bir slogandır. Kısa süreli sonuçlar elde etmede zaman zaman işe de yarayabilir. Ancak doğal ve sürdürülebilir değildir.
Kalıcı değişimler için bunun tam tersi geçerlidir. Kolaylık ve keyif yoksa kazanç yoktur.
Eğer beslenme alışkanlığınızı değiştirmek istiyorsanız süreci kolay, zevkli ve sürdürülebilir hale getirmekten başka çareniz yok. Evet, başarılı, mutlu ve sağlıklı olmak için acı çekmek, ağır bedeller ödeme gibi bir ön koşul yok.
Tek yapmanız gereken hayat çizginizde -doğru yönde- küçük bir sapma oluşturmak ve bu istikamette her gün küçük ve keyifli adımlar atmak.
Amaç beslenme alışkanlığında değişim ise bunun için ürkütücü diyetler yerine küçük hatta komik derecede küçük değişiklikler yapmak ve buna bağlı kalmak çok daha etkili olacaktır.
Daha sağlıklı bir hayat yaşamak artık yeni normalinizdir, hayat tarzınızdır ve yaşadığınız sürece programın bir bitiş tarihi olmayacaktır.
Kısacası size keyif vermeyen, sizi süreç içinde mutlu etmeyen, aksine acı veren, yoran, yıpratan hiçbir değişim çabası içine girmeyin. Zira başarısızlığı daha yolun başında garantilemiş olursunuz.
Keyiften, hazdan daha büyük bir motivasyon kaynağı yoktur. İnsan doğası gereği, haz aldığı şeyi yapmaya eğilimlidir.
Öyleyse sloganımızı şöyle revize edelim. No Joy, No Gain. (Keyif Yoksa Kazanç da Yoktur.)
Yorumlar
Yorum Yaz