Herşeyi Olması Gerekenden Daha Zor Hale Getirme Becerisi
Herşeyi olması gerekenden çok daha zor hale getirmek gibi ilginç bir yeteneğimiz var.
Yaptığımız işlere ekstra stres ekliyoruz. Fazladan adımlarla daha dolambaçlı hale getiriyoruz. İşleri uzunca bir süre erteliyor ve giderek içinden çıkılmaz hale gelmesine yol açıyoruz. Kontrolümüzde olmayan şeyler için kaygılanıyoruz. Başkalarının hakkımızda ne düşündüğü bizi derin düşüncelere sevk edebiliyor.
To-do list’lerimizde sayısız görev var. Panikle bir görevden diğerine atlıyoruz. Çoğu zaman yaptığımız işin farkında bile olmuyoruz. Etrafımızda olan biteni görmüyoruz. Duymuyoruz. Hissetmiyoruz. Ara verdiğimiz zaman bile aslında ara vermiyoruz. Çünkü aklımız, kendi ellerimizle zorlaştırdığımız işlerde oluyor. Bu da enerjimizi düşürüyor. Bizi psikolojik çöküntüye sürüklüyor. Başarısızlık ve tatminsizlik hissi içimize yuva yapıyor.
Aslında oldukça basit olan bir çok aktiviteye karmaşa, kaygı, aşırı düşünme, erteleme, gereğinden fazla hazırlanma, beklenti, stres gibi birçok olumsuz katman ekleyerek olduklarından çok daha zor bir hale getiriyoruz.
İnsanoğlu, özellikle modernizmin miladı olarak kabul edilen sanayi devriminden beri kendi iş yükünü artırma konusunda benzersiz bir beceri kazandı. Yıllar, yüzyıllar geçtikçe bu konuda kendini daha da geliştirdi. Bundan birkaç yüzyıl önce sıradan insanın hayatında olmayan sayısız çetrefilli iş artık günlük hayatlarımızın bir parçası oldu.
Modern insanın kaderi bu. Kaçış yok. Her gün irili ufaklı bir çok işin üstesinden gelmek durumundayız.
Yüksek stresin birçok sağlık sorununu tetiklediği artık tüm sağlık uzmanlarının ağız birliği ettiği bir realite.
O halde her şeyi nasıl daha kolay ve basit bir şekilde halledebiliriz?
Hayatımızdaki kaos ve stresi nasıl azaltabiliriz?
Üretkenlikten ödün vermeden dingin ve sakin kalabilmeyi nasıl başarabiliriz?
İşte size birkaç fikir…
-
Önceliklerinizi belirleyin. Her sabah uyandığınızda o gün odaklanmanız gereken en önemli işleri belirleyin. Mümkünse birkaç taneden fazla olmasın. Ivy Lee en fazla 6; Leo Babauta en fazla 3 olmalı diyor ama buna ancak siz karar verebilirsiniz. O gün tamamladığınız takdirde akşam kendinizi çok iyi hissetmenizi sağlayacak en önemli işleri ve aktiviteleri belirleyin, hatta yazın.
-
Extra sorumluluklara hayır deyin. Hepimizin hayatında bizi bağlayan, meşgul eden, strese sokan çok fazla sorumluluk var zaten. Daha fazlasına ihtiyacımız yok. Özellikle kendimizi iyi hissettiğimiz anlarda bizi bağlayan sözler vermeye eğilimliyiz. Öncelikle bunu yapmayın. İkinci olarak toplumun bize uygun gördüğü roller var. Ve bunlar sürekli artıyor. Elbette bunların bir kısmı önemli. Ama muhtemelen hepsi değil. Mevcut rollerinizi sorgulayın ve mümkünse daha fazlasını üstlenmeyin.
-
Yapılacaklar listenizi sadeleştirin. Kimse sizden dünyayı kurtarmanızı beklemiyor. Görev tanımlarınız arasında bu yok. O halde rahatlayın, gevşeyin. Ve listenizi sadeleştirin. Önemli ve/veya eğlenceli olmayan her şeyi listenizden çıkarın.
-
Bir sonraki adıma odaklanın. Başka hiçbir şey düşünmeyin. Sadece ve basitçe bir sonraki işe odaklanın. Tam bir farkındalıkla ve tüm varlığınızla kendinizi o işe verin. Sadece bu yöntem bile stres seviyesinizi düşürecektir.
-
Zamanı bloke edin. Dikkat dağıtıcı herşeyden yalıtılmış bir saat belirleyin. En önemli işlerinizi bu zaman diliminde yapın. Bunu çevrenizdeki insanlara da bildirin. O bir saat boyunca ulaşılmaz olun. Ve tüm varlığınızla o günün en önemli işine odaklanın.
-
Aynı anda tek bir işe odaklanın. Birden fazla işi aynı anda yapmak (multitasking) stresi artıracağı gibi yapılacak işin kalitesini de düşürecektir.
-
Yavaşlayın. Bir işten diğerine koşturmak her şeyi daha da karmaşık ve stresli hale getirir. Yavaş ilerleyin ama hiç durmayın. Her zaman bir şeyle meşgul olun. Ama sakince, odaklanarak, keyif alarak, farkındalıkla… Bunu yaparsanız üretkenliğiniz artıracak ve stresiniz azaltacaktır.
-
Önemsiz işleri blok halinde ve günün ilerleyen saatlerinde halledin. Önemsiz ama yine de yapılması gereken işleri gün içinde enerjinizin düştüğü anlarda toplu halde yapmak üzere planlama yapın. Günün en verimli saatlerini bu işlere ayırmayın.
-
Ara verin. Ama ara verdiğinizde de nispeten daha kolay, daha rahatlatıcı, keyif aldığınız aktiviteleri yapın. Hiçbir şey yapmamak da çok yorucudur.
-
Biriyle yaptığınız son konuşmayı kafanızın içinde döndürüp durmak yerine tüm dikkatinizi, enerjinizi önünüzdeki işe verin.
-
Odaklanma sorunu yaşıyorsanız gününüzü 10 dakikalık mikro zamanlara bölün.
-
Yaklaşmakta olan önemli bir aktiviteye hazırlanırkan olasılıklar için kaygılanmak yerine makul düzeyde hazırlığınızı yapın ve kendinize güvenip elinizden geleni yapın.
-
Kalbinizde, zihninizde suçluluk duyguları istiflemek yerine kendinizi özgür bırakın, kendinize şefkat gösterin.
-
Beklenti ve stresin o zehirli atıklarını içinizde biriktirmek yerine kendinizi tüm bunlardan azat edip tüm varlığınızı, ilginizi, dikkatinizi sadece ve sadece önünüzdeki göreve; karşınızdaki kişiye kanalize edin.
-
İşleri erteleyerek, önemsiz aktivitelerle dikkatinizi dağıtarak stres seviyenizi yükseltmek yerine, ya bir sonraki işinizle ilgili olabilecek en küçük adımı atın ve bunun için kendinize teşekkür edin.
-
Yaptığınız her şeye oyun, macera, keşif, merak, neşe ve sevgi gibi muhteşem duyguları katmaya çalışın. Emin olun bu o kadar da zor değil. Biraz istek ve biraz pratikle hem üretken olup hem eğlenebilirsiniz.
-
Aşırı düşünme ve endişe bataklığına saplanıp kalmak yerine, kendinizi şu an yaptığınız şeye verin ve tevekkül edin.
Yorumlar
Yorum Yaz