2 Temmuz 2024 Salı 03:53:03


5-4-3-2-1... Haftaya Roket Gibi Başla! (27 Kasım)

5-4-3-2-1... Haftaya Roket Gibi Başla! (27 Kasım)

Bu bülten, her Pazartesi sabah 09:00'da, yayınlanmaktadır.

Bülten içeriği şu şekildedir: 

5 Fikir - 4 Soru - 3 Öneri - 2 Alıntı - 1 Kavram

Sadece 10 dakikanızı ayırarak, haftaya roket gibi bir başlangıç yapabilirsiniz.

 

5 FİKİR


I.

Hayattaki tüm kazanımlar, bileşiklenme sonucunda oluşur.
Finansal özgürlük, sağlıklı bir hayat, kültürel birikim, anlamlı ilişkiler…

(by omeruner)

II.


En çarpıcı lezzet bileşimleri acı-tatlı sınırındadır.
Doruk performansa yeteneklerinin sınırında ulaşırsın.
Tatminkâr bir hayat tecrübesi ifrat - tefrit sınırında bir yerdedir.
En kalıcı ilişkiler, uzlaşı ve rekabet sınırında gelişirler.
Kısacası hayatın tadı sınırdadır.

(by omeruner)

III.


Hayat sıfır toplamlı kollektif bir oyun değildir.
İnsanlık olarak birlikte kazanıp birlikte kaybedeceğimiz şeyler var.
Ama her hikayenin de, kendi özgül ağırlığı vardır.
Bu yüzden kıyaslamalar anlamsızdır.

(by omeruner)

IV.


Kadim bilgi, evrensel sabittir.
Hayatın nirengi noktasıdır.
Yapay zekayı hayatına, işine adapte etmeye çalışırken;
bir ayağın kadîm bilginin izini sürsün.

(by omeruner)

V.


Hayattan alabileceğin maksimum verim:

Zinde bir vücut, sakin bir zihin, diğergâm bir kalp, sevgi dolu bir ev.

Gerisi evrak işi.

(by omeruner)


4 SORU

I.


Neye maruz kalırsan kal, asla dar bir psikoloji aralığına sıkışıp kalma.
Çözüm odaklı sorular sor:
‘Olan oldu, bundan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirim?’
‘Bir sonraki en iyi hamlem ne olabilir?’

(by omeruner)


II.

Bir çok şeye anında netlik kazandıracak bir soru:
‘İstediğimi elde etmek için ödemem gereken minimum bedel nedir?’
Harekete geçmek için tereddüt ettiğinde, bu soruyu sor.

(by omeruner)


III.

Gün boyu yaptığın şeylerin ne kadarını ilgini çektikleri için ve ne kadarını zorunluluktan yapıyorsun?

(by omeruner)


IV.

İnsan zihni her şeyi olduğundan daha karmaşık hale getirme eğilimindedir.
Şu soruyu kendine sürekli sor:
‘Bu işi yapmanın daha basit ve dolambaçsız bir yolu var mı?’

(by omeruner)



3 ÖNERİ

I.


Yatay düşünmeyi öğren.
Birbiriyle kesişen ağlar ve iç içe geçmiş sistemler içinde yaşıyor, öğreniyor, gelişiyoruz.
Bazen çözüm, sınırın bir adım ilerisinde, başka bir disiplinin toprağında yeşerebilir.
Komşu bahçelere de arada bir göz atmayı ihmal etme. (not literally!)

(by omeruner)


II.

Hayattan daha fazlasını istiyorsan, hesaplanmış riskler al.
‘Gemiler limanda güvendedir, ancak gemilerin amacı bu değildir.’

(by omeruner)


III.

Girişimcinin düştüğü en büyük tuzak:
İşin kendisinden çok, kontrolü dışında olan ve ikincil derecede önemli konularda tutkulu olmak…
Bir iş kurmak üzereysen, seni asıl heyecanlandıran şeyin tüm yalınlığıyla işin kendisi olduğundan emin ol.

(by omeruner)


2 ALINTI

I.


Mükemmellik görecelidir ve elde edilmesi imkansızdır.
Sürekli iyileştirme ise daha verimli bir hedeftir.
Voltaire, mükemmeliyetçiliğin mükemmel olmakla ilgisi olmadığını şu sözle ifade etmiş: 

‘Mükemmel, iyinin düşmanıdır.’

(by omeruner)


II.

Yazar Erica Jong risk almamanın aslında çok büyük bir risk olduğuna değiniyor:  
Hiçbir şeyi riske atmazsanız, çok daha fazlasını riske atmış olursunuz.

(by omeruner)


1 KAVRAM

Tam Burada, Şu Anda!


Kişisel gelişim ve psikoterapi sektörünü işsiz bırakacak
bir sır vermek istiyorum sana.

Ama öncelikle senden bir ricam olacak.
Birkaç dakika için hayatın pause düğmesine bas.
Ve bu yazıyı sonuna kadar oku lütfen.

Uyguladığın takdirde,
hayatını başka seviyelere taşıyacak,
inanılmaz güçlü bir mantradan söz edeceğim:
 
Tam Burada, Şu Anda!

Mutluluk, fabrika ayarlarındadır.
X gerçekleştiğinde sahip olacağın bir şey değil;
zaten sahip olduğun bir şeydir.

Tam burada ve şu andadır! 

Kulağa basit geliyor, farkındayım.
Ama izin ver, açıklayayım.

Hayat bekleme odası mıdır?

Çocukken yetişkin olmak için sabırsızlanıyordun.
Çünkü yetişkin olmak özgürlük demekti.
Özgürlük ise mutluluk.


Yetişkin oldun.
Bu kez iyi bir iş bulmak için sabırsızlanmaya başladın.
Bu kesinlikle mutluluk demekti.

İyi bir iş bulduğunda terfi için;
Terfi aldığında evlenmek için;
Evlendiğinde daha güzel bir araba için;
Arabayı aldığında ev almak için sabırsızlanmaya başladın.

Evini aldın, bu kez borçtan kurtulmak için…

Buna daha uzunca bir süre daha devam edebilirim,
ama sen anladın.

Mutluluğu hep bir sonraki hedefe endeksledin.
Ama bu hedeflerin hiç biri mutluluk getirmedi.
Çünkü daha fazlasını isteme zihniyetine saplanıp kalmıştın.
İstediğini elde ettiğinde, başka bir şey istedin.

Mutluluğun hep ertelendi.
Çünkü yeni bir hedefe ulaşman gerekiyordu.

İstediğini elde etmek başarı,
Elde ettiğini istemek ise mutluluktur.

Ama bu hiç olmadı.
Elindekinin tadını çıkaramadan oyuna yeni bir hedef dahil oluverdi.

Bu yüzden mutluluğu yeni X’i elde edinceye kadar bir kez daha erteledin.
Bu sarmal böylece sürüp gitti.

Peki, hedef sahip olmak kötü bir şey midir?

Hedeflerin olması iyidir.
Bu, hayatın doğal bir parçası.

Ancak ömrün bu hedeflerin peşinde geçiyorsa,
her zaman bir bekleme odasındasın demektir.

Mutluluk yine bir hedefe, belirsiz bir tarihe endekslidir.
Koşulların insafına bırakılmıştır.

Mutluluk için çabalamaya devam eder
ve beklersin.

İşte mantramız tam bu noktada önem kazanıyor:

Mutluluğu bekleme!
Mutluluk, tam burada, şu anda!

Hedeflerin ve arzuların peşinden gitmekten çekinme.
Ama mutluluğu bunlara endeksleme.

Mutluluk, koşullara bağlı elde edilen bir şey değildir.
Yaratılışında var olan bir özelliktir.
En doğal hakkındır.

Tam burada ve şu andadır.

Hayat Bir Yolculuktur. Keyfini Çıkar!

Hem hedefe doğru kararlı bir şekilde ilerleyip
hem de ‘tam burada, şu anda’ mutlu olmak mümkün müdür?
Elinde henüz somut bir başarı kırıntısı bile yokken?!
Elbette, mümkündür.

Çünkü önemli olan varış noktası değil, yolculuktur.
 
Şöyle düşün:
Yalnızca bir hedefe ulaştığında mutlu oluyorsan,
hedefe ulaşmak için harcadığın onca zaman ne olacak?

Hedefe ulaşma yolculuğu,
hayatının çok büyük bir kısmını kapsıyor.
Sadece hedefe ulaştığında mutlu oluyorsan,
o halde hayatının çoğunda mutsuzsun demektir.

Dahası, bu zihniyete takılıp kalırsan,
hedefe ulaştığında bile mutlu olmayacaksın.
Çünkü, hedefe ulaştığında,
bir sonraki hedefine bakıyor olacaksın.

O halde mantramızı tekrar edelim:
‘Mutluluğu bekleme!
Mutluluk tam burada, şu anda!

Peki, yolculuktan nasıl keyif alırsın?

Yönünü belirle, planlamanı yap.
Sonra geleceği, hedefleri unut.

Şimdiki ana odaklan.
Anın mucizesini hisset, yaşa.

Etrafına bak, mutluluk için ihtiyacın olan herşey,
tam burada, şu anda.

Bunun farkında ol.

Mutluluk için neye ihtiyacın var? 
Lüks bir arabaya, bir malikaneye ve milyonlara mı ihtiyacın var?
Peki, bütün bunlara şu an sahip olsaydın mutlu olur muydun?
Ya da sahip olduklarınla şimdi mutlu olabilir misin?
Gökyüzüne bakıp, ne kadar büyük bir mucize olduğunu görebilir misin?
Gün doğumuna, güneşe, ormana, denize,
bir çiçeğe, bir çocuğa bakıp
bunların her birinin ne inanılmaz nimetler olduğunun farkına varabilir misin?
 
Eşsiz bir mucize olan gözlerin için şükredebilir misin?
Tüm o güzel şeyleri görmeni sağlayan
gözlerine sahip olduğun için mutlu olabilir misin?
Gözlerin varsa mesela, mutlu olmak için gereken herşeye sahipsin.

Ya tatma, işitme, dokunma hisleri…
Bunların her birinin ayrı ayrı ne eşsiz mucizeler olduğunu görebiliyor musun?
Bir çiçeği koklayabiliyor, güzel bir sesi duyabiliyor musun?

İhtiyacın olan tek şey şu ândır.

Sevdiğin biriyle zaman geçir,
bir arkadaşınla konuş,
bir çiçeği kokla,
taze pişmiş bir ekmeğin kokusunu al,
yürüyüşe çık,
güzel bir kitapta kendini kaybet ,
yağmuru seyret…

Bütün bunlara sahipken, mutluluğu beklemen gerekiyor mu sence?
 
Mutluluğu bekleme!
Mutluluk tam burada, şu anda!

Ama… Ya Hedeflerim?

Mutlu olmaya karar verdiğine göre,
hedeflerinden vaz mı geçeceksin?
Hayır.

Tam tersi, artık hedeflerin peşinden gitmek için gereken yakıta sahipsin.
İnsan, ancak iyi hissederek değişebilir, ilerleyebilir.

Kilo vermek.

Sadece kilo verdikten, fit bir görüntüye sahip olduktan sonra mı mutlu olacaksın?
Bir olasılık için mi mutsuz, zorlu ve uzun bir sürece katlanacaksın?
Boşversene…
Ben sana bunun inanılmaz keyifli bir yolculuk olabileceğini söylüyorum.

Egzersiz iple çektiğin, çok eğlenceli bir aktivite olabilir!
Temiz, sağlıklı gıdalar tüketmek; ideal bir diyete sadık kalmak
bu hayatta yaptığın en eğlenceli şeylerden biri olabilir?
Her anından keyif alabilirsin.
Her anın tadını çıkarabilirsin. Bu tamamen elinde.

Mükemmel bir vücut tüm bu eğlenceli yolculuğun yan ürünü olarak zaten gelecektir.

Üretken olmak.


Her gün yapılacaklar listeni temizlemek,
ertelemeyi bırakmak
ve projelerini birbiri ardına tamamlamak gibi bir arzun var mı?

Bu iyi, ancak yapılacaklar listen de projelerin de hiçbir zaman bitmeyecek.
Hep daha fazlası olacak.
Bunda bir sorun da yok. Hayat böyle bir şey.

Yani burada asla bir varış noktasına ulaşamayacaksın.
Bir varış noktası yok çünkü.
Hiç olmadı.

Sahip olduğun tek bir şey var: yolculuk!
Harcadığın çabanın her dakikasından zevk almayı öğren.
Üretkenlik doğal olarak gelecektir.

Yeni bir beceri öğrenmek.
Yabancı bir dil öğrenmek,
bir uzak doğu sporunda ustalık seviyesine ulaşmak,
bir zanaat edinmek…

Ancak bunları elde ettikten sonra mı mutlu olacak mısın?
HAYIR!

Süreci sevmeyi öğren.
Her anın posasını çıkar.
Ömrüne ömür katmak için her anını bir farkındalık filtresinden geçir.

Mutlu olmak için neyi bekliyorsun?
Mutluluk, tam burada, şu anda!

(by omeruner)

img

Ömer ÜNER

Yorumlar